İnsanlık tarihi, dünyadaki farklı medeniyetlerin inşa ettiği etkileyici yapılarla doludur. Bu yapılar sadece mimarlık ve mühendisliğe değil aynı zamanda insanlığın evrimine, inanç sistemlerine ve yaşam tarzlarına da önemli ipuçları veriyor.
1. Göbekli Tepe – Yaklaşık MÖ 9600 MÖ 8200
Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan Göbekli Tepe muhtemelen keşfedilen en eski insan yapımı dini yapıdır. Adı kabaca “Göbekli Tepe” anlamına gelir ve modern Şanlıurfa şehrinin yaklaşık 7,4 mil (12 km) kuzeydoğusunda yer alır.
Antik yapının mevcut kalıntıları yaklaşık 20 daire içinde 200'den fazla sütun içermektedir. Bu sütunların her biri yaklaşık 6 metre uzunluğunda, 7 tondan fazla ağırlığa sahip ve pek çok hayvan heykeli ve diğer resimlerle süslenmiş.
Göbekli Tepe aynı zamanda resmi olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.
2. Karamel'e söyle – MÖ 11000'den MÖ 9670'e
Tell Qaramel başka bir tarih öncesi yapıdır ve bazı arkeologlar bunun bilinen en eski yapı olduğuna inanmaktadır. Suriye'nin Halep kentinin 15 mil (25 km) kuzeyinde yer almaktadır.
Bu alan, bir zamanlar ticaret için çok önemli olan verimli bir nehir vadisinde yer alan arkeolojik bir höyüktür. Bölgede yapılan kazılarda Helenistik döneme kadar iskan edilmiş olabilecek bir Neolitik yerleşimin kanıtları bulunmuştur. Bir zamanlar kulelerin parçası olan beş dairesel taş yapının kalıntılarını içerir.
3. Eriha Kulesi – MÖ 8000 civarı
Jericho Kulesi olarak adlandırılan kule, Neolitik dönemde inşa edilmiş 8,5 m yüksekliğinde taş bir yapıdır. Göbekli Tepe ve Tell Karamel gibi burası da keşfedilen en eski insan yapımı yapılar arasında yer alıyor. Kulenin hangi amaca hizmet ettiği bilinmiyor.
Tespit edilenlere göre işlenmemiş taşlardan inşa edilmiş ve yaklaşık 22 basamaklı bir iç merdiveni vardı. Aynı zamanda kabaca konik bir şekle sahiptir.
4. Çatalhöyük – yaklaşık MÖ 7400 – MÖ 5700
Türkiye'nin güneyinde yer alan Çatalhöyük'ün tarihi M.Ö. 7400 ile 5500 yılları arasında iskan edildiği anlaşılan çok büyük bir Neolitik “proto-kent”tir. Keşfedilmesinden ve kapsamlı kazılardan bu yana UNESCO Dünya Mirası Alanı haline gelmiştir.
Site, o dönemde insanların nasıl yaşadığına dair bilgi sağlamasıyla ünlü. “Şehir” çoğunlukla çatı kapakları aracılığıyla erişilen düz çatılı konutlardan oluşuyor. Şehir, en parlak döneminde geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan 8.000 kadar insana ev sahipliği yapıyordu.
5. Khirokitia – MÖ 5800'den MÖ 3000'e kadar
“Domuzun beşiği” anlamına gelen Choirokoitia olarak yazılan Khirokitia, Kıbrıs adasında bulunan antik bir yapıdır. Tarihi Neolitik döneme kadar uzanır ve Doğu Akdeniz'in en önemli Neolitik alanlarından biridir.
6. Durankulak – MÖ 5500 civarı
Durankulak, Bulgaristan'ın kuzeydoğusunda çok uzun bir tarihe sahip modern bir şehirdir. Bölgede yerleşimin ilk olarak Paleolitik dönemde başladığını gösteren kanıtlar bulunmuştur. Arkeologlar ayrıca en eskisi geç Neolitik döneme kadar uzanan ve yaklaşık 7.500 yaşında olabilecek sekiz tarih öncesi yerleşim katmanına dair kanıtlar da buldular.
Bu erken yerleşimde ağırlıklı olarak taş yapılar bulunmaktadır.
7. Perpericon – MÖ 5000 civarında
Bulgaristan'daki Periperikon, Balkanlar'ın en büyük megalitik alanıdır. Bulgaristan'ın bugünkü Kırcaali kasabasının yaklaşık 15 km kuzeyinde kayalık bir tepe üzerinde yer almaktadır.
Uzun bir yerleşim geçmişine sahip olan bölgenin Perperikon'daki ilk uygarlık izleri M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Ancak arkeologlar daha çok bölgedeki dev Trakya kentinin en güncel (M.Ö. 1500) ve bilinen tek örneğiyle ilgileniyor.
Bölgede Tunç Çağı, Erken Demir Çağı ve Roma dönemine ait yapılar bulunmaktadır. Bir zamanlar ünlü Dionysos Tapınağı'na ev sahipliği yapan bu yerin, Medokos'un MÖ 424'te kendisini Trakya kralı ilan ettiği yer olduğuna inanılıyor.