MHP'de Genel Başkan Yardımcısı Semih YalçınGazeteciliği, gazetecileri ve medya kuruluşlarını hedef aldığı iddiaları CHP'den sert tepki aldı.
Sinan Ateş cinayeti haberinden rahatsız olan Semih Yalçın, “Marksist basın MHP partisi ile AK Parti arasını bozmaya çalışıyor” Barış Yarkadaş, Bahar Feyzan, Ali Kemal Erdem gibi isimlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteciyi hedef aldı.
Yalçın'ın tepki çeken sözlerine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Deniz Yücel, Sert sözler içeren bir açıklama yaptı.
Yücel, “Edip Semih Yalçın'ın linç politikası ve Türk basınına uygulanan baskı artık tatsızlaşmaya başladı.” Açıklamasında şu tepkiyi gösteriyor: Açıklamada adı geçen gazetecilerin saçına bile zarar gelecek mi bunu Semih Yalçın'dan öğreneceğiz. dedi.
Yücel'in yazısının tamamı şöyle:
“MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, MHP'nin 31 Mart yerel seçimlerindeki üstün başarısının verdiği özgüvenle, kariyerine senarist olarak devam etmeyi seçmiş görünüyor.
Yakın siyasi tarih de dahil olmak üzere muhalif basından gelen tüm eleştirileri bizzat alan Edip Semih Yalçın, sanki bütün dünya birlik olup MHP'yi kuyu kazıyormuş gibi bir zihniyete girdi.
Bu şahıs, her zamanki gibi kırgınlık, nefret ve lümpenizm kokan üslubuyla, 6 ilkesinden biri milliyetçilik olan partimize milliyetçilik dersi vermeye çalışıyor ve elinde başka hiçbir şeyi olmayan gazetecileri, basın organlarını ve medyayı hedef alıyor. gazetecilik mesleğini yapmaktan ziyade kaygı; Spekülasyon ve saçmalıklarla suları bulandırarak, Sinan Ateş davasıyla ilgili adli makamlara mesaj göndererek, cinayeti aydınlatmaya ve kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan gazetecileri hedef alıyor. Bunu yaparak partimizi 1960'lı ve 1970'li yılların siyasi olaylarını çarpıtmakla itham ediyor.
Aile taziyelerini de aldığınız eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş cinayetinin zanlılarından biri, eski milletvekilinizin evinde yakalandı ama suçlamada hiçbir MHP'linin adının geçmediğini yüzsüzce ifade ediyorsunuz.
Onun bu işe ne zaman dahil olduğu bir sır.
Tüm darbelere karşı olduğumuzun en açık kanıtı, Cumhurbaşkanımız Özgür Özel'in 15 Temmuz gecesi TBMM çatısı altında yaptığı konuşmadır. Açın ve tekrar bakın. Sayın Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz gecesi Meclis'te açılış çağrısını yapıp Meclis'e giderken, MHP'nin Meclis'e geldiğinde nasıl tepki verdiği, darbe girişimine karşı ortak duruşa katıldığı ise merak konusu.
Aynı cümleyle CHP'yi darbeyle ilişkilendirmeye cesaret edenlere şunu hatırlatmak isteriz ki; Cumhur İttifakı'nı “15 Temmuz gecesi Cumhur İttifakı doğdu, hep birlikte sokaklarda savaştık” sözleriyle kutsayanlar, partilerinin resmi internet sitelerinde “Milletin sokağa daveti ve olası bir çözüm” şeklinde yazıyor. Türk askerleriyle yaşanan çatışma büyük bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor. “İdealist hareketin sokaklara çıkarak iç savaş koşullarına hizmet etmesi düşünülemez” ifadeleri hâlâ yer alıyor.
Gazetecileri hedef almayı bırakın
Halk TV, TV 100, Sözcü TV gibi kurumları, mesleğini şerefle, şerefle, haysiyetle icra eden gazetecileri isimlendirerek basın ve medya mensuplarını hedef almayı bırakın!
Şimdi tadı kabak gibi
Açıklamada adı geçen gazetecilerin tek bir saçının bile zarar görüp görmeyeceğini Semih Yalçın'dan öğreneceğiz.
Eğer MHP bu konuda bir açıklama yapmazsa Semih Yalçın'ın açıklamasını MHP açıklaması olarak kabul edeceğiz.
Semih Yalçın'a göre buna karşı çıkanların hepsi vicdansız, ahlakı kanayan ahlaksızlar, hepsi PKK'lı, hepsi terörist ve en iyi ihtimalle uyuşturucu bağımlısı!
Edip Semih Yalçın'ın linç politikası ve Türk basınına uygulanan baskının tadı kötüye gitmeye başladı!
Yerel seçimlerde elde edilen sonuçların hâlâ enflasyon olduğuna kendini inandırmaya çalışan bu adam, gerçeklikten kopuk tavrıyla ancak senaryo yazmayı başarabiliyor ve hayal dünyasında yaşıyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesi ve ülkede normalleşme yönünde atılan adımlardan üzüntü duymak ne devlet etiketine, ne siyasetin ağırlığına, ne de MHP'ye yakışır. idealist topluluk tarafından sevilen.
Bu saldırgan tavrınızla Sinan Ateş davasından sıyrılacağınızı düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Gerçeğin ortaya çıkmak gibi kötü bir alışkanlığı var. Kaçınılmaz sonda Sinan Ateş cinayetine karışan herkes adaletten nasibini alacak, Sinan Ateş'in eşi ve çocukları ise biraz huzur bulacak! Tek dileğimiz bu, adalete inancımız tam!”