Khan, bu açıklamaları BM’de düzenlenen basın toplantısında yaptı.
İfade özgürlüğünün daha önceki hiçbir çatışmada Gazze’deki kadar kısıtlanmadığını vurgulayan Khan, devletlerin ve özel aktörlerin bu bağlamda ifade özgürlüğünü hukuka aykırı, ayrımcı ve orantısız bir şekilde kısıtladığını söyledi.
“Basın susturuluyor”
Khan, İsrail’in Gazze, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki basını hedef aldığına dikkat çekti.
İsrail’in gazetecileri hedef alıp öldürdüğünü, keyfi olarak tutukladığını, tesis ve ekipmanlarını tahrip ettiğini, uluslararası gazetecilerin Gazze’ye girişini engellediğini, bazı medya kuruluşlarını yasakladığını hatırlatan Khan, şöyle konuştu: “Bu, İsrail’in uluslararası suçlarının belgelenmesini engellemek için uyguladığı bir stratejidir. Basını susturarak.” değerlendirmesini yaptı.
Khan, bir gazetecinin kasten öldürülmesinin savaş suçu olduğunu vurgulayarak, buna rağmen Filistin’de öldürülen gazeteciler hakkında gerekli soruşturmanın yapılmadığını ve kimsenin cezalandırılmadığını söyledi.
Basına yönelik saldırıların insanların bilgi edinme hakkına saldırı olduğunu söyleyen Khan, BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi’ne gazetecilerin korunmasını sağlayacak tedbirler alma çağrısında bulundu.
Bütün sorumluluğu Gazze’deki gazetecilerin çektiğini vurgulayan Khan, İsrail’in bu kişileri “kasıtlı olarak” hedef aldığını ve ortaya atılan iddiaları kanıtlayamadığını söyledi.
“Batı ülkelerinde Filistin’e destek amaçlı gösteriler yasaktır”
Aynı zamanda birçok Avrupa ve Batı ülkesinde Filistinlilerin haklarına yönelik destek ve protestoların sınırlı olduğunu vurgulayan Khan, Avrupa ülkelerinde yasaklar getirilirken, ABD’de üniversite protestolarının şiddetle bastırıldığını hatırlattı.
Khan, Filistin ulusal sembollerinin de yasaklandığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “İfade özgürlüğü, protesto ve sloganlar uluslararası insan haklarının ihlalidir.” dedi.
Özellikle Almanya’da Filistin yanlısı gösterilerin tamamen yasaklandığına işaret eden Khan, buna karşın İsrail yanlısı gösterilerin engellenmeden devam ettiğini söyledi.
Khan, Arap ülkelerinde bazı protestoların yasaklandığını kaydederek, Batı ülkeleri düzeyinde olmasa da bazı kısıtlamalar getirildiğini söyledi.
“Akademi ve sanat alanında da sesler susturuluyor.”
Akademi ve sanat dünyasında “seslerin susturulduğuna” dikkat çeken Özel Raportör Khan, dünyanın en iyi akademik kurumlarının bile eşit korumayı sağlayamadığını vurguladı.
Filistin’le ilgili akademik bağlantıların yok edildiğini ve birçok Batılı ülkede sanatsal özgürlüğün sansürlendiğini söyleyen Khan, yazar ve sanatçıların tehdit edildiğini veya izole edildiğini söyledi.
Khan, sosyal medya platformlarının da yanlış bilgi ve nefret söyleminin yayılmasına katkıda bulunduğunu belirterek, birçok şirketin önyargılı davrandığını söyledi.
Bu şirketlerin genel olarak İsrail yanlısı bir tutum sergilediğini belirten Khan, uluslararası hukuk normlarının çarpıtıldığını ve yanlış yorumlandığını söyledi.
Khan, İsrail ve Siyonizm’e yönelik eleştirinin “Yahudi karşıtlığı” ile eş tutulduğunu, bunun doğru olmadığını belirterek, İsrail’in bir devlet, Siyonizmin ise siyasi bir ideoloji olduğunu kaydetti.
BM Özel Raportörü, uluslararası insan hakları gereği devletlerin ve siyasi ideolojilerin eleştiriye açık olduğunu belirtti.
“Gazze’deki soykırım, işgal altındaki topraklardaki insan hakları ihlalleri, İsrail’in uluslararası hukuku ihlalleri, tüm bunlar küresel toplumu endişelendiriyor ve eleştirilebilir.” Khan, tüm devletlerin eşitlik ilkesini uygulaması gerektiğini söyledi.
“Gazze’de yaşananlar yanlış mesajın dünyaya yayılmasına neden oluyor.”
Khan, “Gazze’de yaşananlar dünyaya yanlış mesajın yayılmasına neden oluyor. İsrail istediğini hiçbir ceza almadan yapıyor, başkaları da bunu görüp aynı şekilde davranmak isteyebilir.” dedi.
Bunun uluslararası toplumun temel temellerini sarstığını vurgulayan Khan, “Bunun hepimiz için çok tehlikeli sonuçları olacak.” değerlendirmesini yaptı.
“Cezasızlık” sorununun nasıl çözüleceğine ilişkin Khan, bu bağlamda bağımsız soruşturma mekanizmalarının kullanılmasının büyük önem taşıdığını söyledi.
Khan, tüm dünyanın İsrail’e başvurduğunu ancak bunların bir sonuç vermediğini, bu nedenle uluslararası soruşturma mekanizmalarına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.